26 Nisan 2017 Çarşamba

KENDİME NOT 004.



Biliyorum zor,
İçin parçapinçik oluyor, dayanamıyorsun
Ciğerlerine dolan oksijen alev alıp yakıyor içindeki tüm umudu.
Ama öğrenmek zorundasın Çocuk.
Dersin bu hayatta; Göreceksin, her şey tam yanıbaşında olacak ama senin tecihin olamayacak. Susacaksın, kabullenecek ve devam edeceksin yolunda.
Herkesin kendi yolu olduğunu öğreneceksin.


Mutsuz olmayı seçiyorsa zorlamayacak, saygılı olacak, karşındakinin tercihini sırf sen daha doğrusunu bildiğine inandığın için değiştirmeye çalışmayacaksın.
Başka seçeneklerde var diyebilirsin ama bunu seç diye zorlamayacaksın.
Bazen insanlar 'kurban' gibi gözükmeyi, başkasından yardım dilenmeyi, sorumululuk almamayı, bardağın dolu kısmını görmemeyi, ayağa kalkacak enerjiyi harcamamayı, suçlamayı ama değişmemeyi tercih edebilir.

Başkasına bağlı, gücü kendi elinde tutmadan yaşamak bir sonuç değil, yoldur, tercihtir.
Tercih sadece kişiye özeldir.
Sen sadece kendi başına gelenleri düzeltebilirsin, onların tercihinden sorumlusun.
Kurtaramazsın, daha iyi yapamazsın, yükünü taşıyamazsın ve malesef hiç bir şeyi  düzeltemezsin.
Aksine sen onun ders almasını, düşmesini her engellediğinde
Kader, O dersi her seferinde bir tık daha sert düşerek alması için programlanacaktır.
Sen ertelettikçe onun yerine, daha çok canı yanacak, daha çok canın yanacak.

Herkesin kendi yolu olduğunu öğreneceksin.
Başarısız da olabilir elbette.
Omzunu isteyebilir dinlenmek ve hatta ağlamak için.
Başaramadıklarını anlatacak muhtemelen, yaralarını gösterecek sana.
O gün geldiğinde haklı olduğunu ispat etmeye çalışmayacaksın,
Haklılık dediğin şey, anlık bir yanılsamadır, sonsuz değişkendir.
Oysa 'Hakikat' karşındakini tüm yaptıklarına ve söylediklerine rağmen kaybetmeyi göze alabilecek kadar sevip sevmemende.


Kendi yolunda yürümeyi, tüm seçimlere saygı duymayı ve sadece kendi kendinin Kahramanı olabilmeyi büyüdükçe öğreneceksin Çocuk.




24 Nisan 2017 Pazartesi

SİNEMA KOMBİNİ / OUTFIT OF THE DAY CINEMA #OOTD


Haftasonundan kalan detaylar


Deri Mont: Twist
Ayakkabı: Adidas Super Star
Çanta: Max Mara 
Şapka: H&M Divided





Ayakkabı Tokası: Stradivarious
Parfüm:  Christian Dior - Miss Dior EDP
Ruj: Lancôme 'La Laque Fever' Lip Shine # 312 Furious In Fuchsia
Çiçekler: IKEA


Sevgiler






22 Nisan 2017 Cumartesi

BAHARA MERHABA GİYİM ALIŞVERİŞİ (HELLO SPRING SHOPPING)


Bahar ayı genelde ne zaman ne giyileceği bilinmeyen, hatta dolabı açınca en çok 'giyecek bir şeyim yok' denilen dönem sanırım.  Özellikle üst giyim konusunda bir kaç eksiğim vardı ve sezon arasında bir çok marka belirli ürünlerini indirime sokunca ben de biraz değerlendirmek istedim. Özellikle bu alışverişimi dolabında eksik parça olduğunu düşünen, arada yağmur arada güneş açan havada ne giyeceğine karar veremeyen, sezon trendlerini biraz daha uygun fiyata takip etmek isteyenler için paylaşmak istedim. 

Umarım beğendiğiniz veya içerisinden sizin de ihtiyacınızın olduğunu düşündüğünüz, aradığınız bir parçayı bulmanızda size yardımcı olur. Çoğu hali hazırda mağazalarda mevcut. Kendilerini veya benzerlerinin linklerini aşağıya bırakıyorum.

Sevgiler.


Tshirt: H&M



Volan Kollu Kazak : ZARA

(Benzeri:  https://www.zara.com/tr/tr/kadin/tri̇ko/tümünü-gör/çan-kollu-oversize-kazak-c719015p4202158.html )





Bandaj Detaylı Tshirt: ZARA TRF

(Benzeri:  https://www.zara.com/tr/tr/kadin/t-shirt/tümünü-gör/sirti-fi̇yonklu-suni̇-deri̇-top-c719014p4276075.html

https://www.zara.com/tr/tr/kadin/t-shirt/tümünü-gör/sirti-açik-t-shirt-c719014p4322034.html

https://www.zara.com/tr/tr/kadin/t-shirt/tümünü-gör/kurdeleli̇-t-shirt-c719014p4319025.html )



Yün Mini Etek: ZARA

(Benzeri:  https://www.zara.com/tr/tr/kadin/etek/tümünü-gör/bağcikli-mi̇ni̇-etek-c719016p4287064.html )



Omzu Açık Çizgili Kazak: ZARA 

(Benzeri:  https://www.zara.com/tr/tr/kadin/tri̇ko/kazak/omzu-açik-kazak-c401012p4102530.html )



Geniş Kollu Sweatshirt: ZARA TRF

(Benzeri:  https://www.zara.com/tr/tr/kadin/sweatshirt/balon-kollu-oversize-sweatshirt-c364001p4315028.html )




Deri Görünümlü Dikiş Detaylı Tayt: ZARA TRF

( https://www.zara.com/tr/tr/kadin/pantolon/tümünü-gör/deri̇-görünümlü-tayt-c719022p4240595.html )



İspanyol Paça Elastik Pantolon: ZARA

( http://www.zara.com/tr/tr/trf/pantolon/di̇ki̇şli̇-i̇spanyol-paça-pantolon-c358033p4240537.html )

18 Nisan 2017 Salı

NYX BAĞDAT CADDESİ ALIŞVERİŞ VE İLK İZLENİMLERİM (NYX ISTANBUL HAUL AND FIRST IMPRESSIONS)



Nyx'in Bağdat Caddesi'nde bulunan mağazasına girince insanın renklerden gözü dönüyor evet, ne alacaktımın cevabı hooop uçup gidiyor. '5 dakika bakıp çıkayım' bir yer değil. Gidecekseniz, hazırlıklı gidin. zaman ayırın.

Öncelikle her kategorinin ayrı reyonunun olması, ilk girişteki en çok satanlar bölümü ve refill seçenekleri muazzam. Bu alışverişte aldıklarımı biraz deneyipleyip ilk izlenimlerimi ve yorumlarımı paylaşmak istedim. Bakalım doğru bir alışveriş yapabilmiş miyim yoksa blind date hüsranı mı yaşamışım?



Highlight&Contour Refill / Sculpt (mat bronz): 14 TL 
8'li yüz paletinde en çok kullandığım boyutlandırma pudrasıydı. Refill boyunun kapaklı olduğunu görünce denemek istedim. Buğday tenliler için uygun bir kontur rengi. Biraz sıcak alt tonlu, çamur gibi durmayan, tamamen mat ve güzel dağılan bir pudra. Kalıcılığı oldukça yüksek. Gün içerisinde dağılma veya bozulma yapmıyor. Uygun fiyatlı alternatif olarak çok severek kullanıyorum.

Matte Setting Spray: 30 TL
Matlaştırıcı makyaj sabitleme spreyini denemeyi çok istiyordum. MAC fix plus gibi ışıl ışıl asla yapmıyor, mat bir şekilde pudra katmanlarını homojen hale getiriyor ancak makyajın performansını ve kalıcılığını arttırma konusunda pek emin olamıyorum. İnanılmaz bir fark gözlemlemedim. Bir de farların pigmentasyonunu yükseltmek için deneyimleyeceğim. Bakalım işe yarayacak mı?



HD Concealer Wand / CW 04.5: 26 TL

Hd kapatıcının bir tık koyu rengini aldım. Aslında cilt tonumla aynı ancak gözaltı için aydınlatmakta kullanılamam. Kapatıcılığı yüksek, pudra ile sabitlemeye gerek kalmıyor. Gözaltım çok mor olduğunda corrector gibi veya izleri kapatmakta kullanmayı tercih ediyorum. Müthiş devrim yaratan, tüm ilzeri lekeleri silip süpüren bir ürün değil ama günlük kullanım için benim ihtiyacımı karşıladı.




Lid Lingerie Eye Tint Likit Far /  03 Evening Spell (ışıltılı bordo): 24 TL

Aradığım bordo farı likit formda bulacağımı hiç düşünmemiştim ama tekli farlarda istediğim kırmızı renginin tükendiğini görünce bunu tavsiye ettiler. Renk mükemmel, form enteresan, kalıcılık on numara ama katlanma bölgesinde çizgilenme yapabiliyor. Doğru ve dikkatli uygulanmalı. Beklememek ve tek gözde çalışmak, hızlı dağıtmak grekiyor. Açıkçası rengine o kadar vuruldum ki herhangi bir eksi yönünü göremiyorum. Lingerie serisinin dudak ürünlerinin rengini ve formülasyonunu ne kadar sevmiyorsam, farlarına tam tersi bir o kadar bayıldığımı  söylemem gerek.



Prismatic Eyeshadow Refill / Sunset Daze: 21 TL

Işıltılı far seviyorsanız, matlardan sıkıldıysanız NYX Prismatic far serisini deneyin. Neden yazamadığımı anlarsınız. Çok pigmentli, ışıl ışıl, muazzam renk seçenekleri olan, kalıcı, katlanma bölgesine birikme topaklanma yapmayan, yansımalı, tek farla uğraşılmış göz makyajı etkisi veren, dağıtması kolay artık daha ne diyim, bu kadar. Bu hafta sadece Sunset Daze ve üstte bahsettiğim farı kullandım. Başka hiçbir ürüne elim gitmedi resmen. Fiyatı bir tık fazla, refill ve pan seçenekleri arasında da anlayamadığım bir fiyat yakınlığı var ama değer mi? Değer. 5 yıldız. 


NYX NoFilter Finishing Powder / 07 Medium Olive: 46 TL

Rimmel, MAC ve Ben Nye sabitleme pudralarını sıkça kullanıyordum ve mağazada çok tavsiye edildiği için bu pudrayı da denemek istedim. Özellikle renk skalasının genişliği ve HD görüntü iddiası aklımı çelmedi değil. Bir haftalık deneyimim sonucunda nihai fikrim şudur: Kullanımı kolay, gün içerisinde rötuşa elverişli, pudra pudra durmuyor ve evet sanırım fotoğraflarda bir 'blur' etkisi yaratıyor. Geniş pudra fırçasıyla uygulamak daha uygun. Oldukça sevdim. Tavsiye ederim. 



Pro Foundation Mixer - Beyaz (White): 35 TL

Yıllar önce yurtdışında MAC'ten fondçten renk açıcı beyaz likit alıp bitirmiştim ve oldukça severek kullandığımı hatırlıyorum ama son zamanlarda istediğim gibi bir ürün bulamamıştım. Genelde daha kalın yapılı fondötenler tercih ettiğim için The Body Shop'un renk açıcı solüsyonu yapıyı bozuyor. Onu face and body gibi likit ve ince fondçten kullananlara önerebilirim. NYX'te bu ürünü görünce denemek istedim. Krem formdaki ürünler ile oldukça iyi uyum sağladı. Tüpte olması miktarı ayarlamam konusunda işimi kolaylaştırdı. Ancak belirtmem gerek, sarı alt tonlu fondötenlerde max 2 tondan daha fazla açmak için kullanmayın, miktar arttıkça sonuç grileşmeye başlıyor ve enteresan bir mavilik oluşturuyor. Yüzde bu ışık yansıması garip bir görüntüye neden oluyor. Yaz aylarında rengi çok koyulaşanlar (3-4 ton gibi) mutlaka yaza özel bir fondöten kullanmalı ve kışın rengini bu denli çok açmaya çalışmamalı.


Perfect Filter Shadow Palette - Rustic Antique  66 TL

Mat, saten ve metalik bitişli farlardan oluşan bu palette hem kırmızı, turuncu ve toprak tonlarında nötr renkler bulunuyor hemde boz, beyaz ve altın renkleri ile bir çok makyaj alternatifine olanak sağlayacak renkleri barındırıyor. Bugün paletteki 3 rengi denedim (üst sıra 2. kırmızı, 5.krem ve alt sırada 2. turuncu) oldukça pigmentli, kolay dağılan ve kalıcı olduklarını söyleyebilirim. Açıkçası The Balm Nude Tude ve Dude'dan daha çok beğendim. Palet fiyatına kıyasla oldukça büyük ve farların gramajı baya baya çok. Benim gibi göz makyajı az dayanan biri için bile yeterince tatmin edici oldu. Dökülme sorunu yaşamadım. Özellikle metalik olanlar fixplus ile ıslatılmış fırça veya parmak ile uygulandığında müthiş oluyor. Doğrusu ben refill olarak 'flustred' adlı farı alacaktım ama tamamen tükendiğini söyleyip bu paleti önerdiler. Alt sıradan 3., tam ortadaki yani, çok benzer bir tonda. Oldukça talep görmüş bu yeni göz paleti serisi. Hatta bu hafta gelmiş ve Rustic Antique kodlu olan bu palet stokta sadece bir tane kalmıştı. Online'a baktım oradada tükenmiş. Maşallah hepimize kırmızı far pek yakışıyor demek. Palet palet tüketiyoruz hepsini. Kalmasın maazallah. Ne aldık arkadaş yahu.



Sonuç olarak yaptığım  alışverişten memnun kaldım gerek ürün, gerek mağaza, gerek çalışanlar konusunda. Ürünlerden sadece 1 tanesini günlük kullanımda idare eder buldum, spreyin mevzusunu pek anlayamadım. Kaldı ki sosyal medyada hakkında en çok bahsedilen, yere göğe konamayan, sürekli out of stock olan bir ürün. Kafamda deli sorular. 


Sevgiler





17 Nisan 2017 Pazartesi

KENDİME NOT 003.





Hayal etmeyi ne zaman bıraktın Çocuk? Hatırla.


Hayalleri gerçekleştirmek için dökülen terin hazzından ve heyecanından ne zaman vazgeçtin?
Kırıldı, yıkıldı, küçümsendi ya da hiç gerçekleşmedi diye mi küstün tüm o renklerinden hayallerin?


Nesi kötüydü, fenaydı yahut gereksizdi yaşanmasa bile düşlemenin?
Yaşandığında daha mı değerli olurdu?
Yaşanamaması yıkılması mı demekti bir hayalin?

Tüm o güzel günler 'anda' başlamamış mıydı?

Hatırla Çocuk! Ne zamandı?



Ve  Sonra,

Hayal kurmaktan utanma ve çekinme çocuk.
Seni sen yapan ve renklendiren ve neşelendiren ve hayata tutunduran ipin o.
Anarahmine düğüm eden göbekbağı misali.


Seni gerçeğe dünyaya çekmeye çalışan tüm o gri ruhlara kapa kulaklarını

ve sadece içindeki gökkuşağına bak.
Onun titreşimlerini duy.
Mor, sarı, turuncu veya turkuaz.


Sınırın yok, engelin yok, hiç kimse yok.

Yalnız sen varsın bu hayalde çocuk, sen ve düşlerin.
Düşle, dilediğini uçsuz bucaksız sonsuz düşle.
Düş yolunda bulacaksın kendini.



Sır, Yol'da! Unutma! Hatırla!


15 Nisan 2017 Cumartesi

SON ZAMANLARDA NELER YAPIYORUM? İŞLER GÜÇLER BİR TAKIM GELİŞMELER



Mavi'nin saçlarını uzatmaya çalışıyoruz. Daha doğrusu uzamasını oturmuş bekliyoruz çünkü hızı arttırmak için dışarıdan herhangi bir müdehalede bulunmadık. Tek kazıtabileceği yaş 1,5 - 2 arasıydı,  dırdır edemeyecek bir yaş aralığını özellikle belirledik, saçın arasındaki boşluklar gelecek için beni düşündürüyordu, gözümüzü yumduk yaptık, ilk hafta deli pişman olmuştum şimdi daha gür olacağını umuyorum, sakinleştim. Ama sakinleşmem 10 ay sürdü. Biraz kontrolü güç bir ruhum var. Atlas'ın saçlarını da kazıttım ama mevzu kız çocuğu olunca hassasiyet artıyor süs püs konusunda. Ah benim hala batıla inanan okumuş aklım =) Saç bu kesersin uzar ne var...



Zaman buldukça kaçıp kaçıp kendime bir kahve ısmarlıyorum. Kahvemi içerken kulaklığımı takıyorum mekanla bağımı kopartıyorum ve yazı yazıyorum, listeler oluşturuyorum, hedefler koyup planlar yapıyorum. Yapacak şey çok kafada ama işte zamanını bekleyen bir döngü var, kırdığımda haber ederim. Hatta sanırım kendi kendime yazdıklarımı sizlerle paylaşabilirim. Sonuçta bir yol gidiyoruz ve yol yalnız pek çekilmiyor. 

Hani terzi kendi söküğünü dikemezmiş diye bir tabir var ya işte bence o, hayatımızın her alanında geçerli. Başkasına tavsiye verirken, konu kendin olmadığı için, son derece mantıklı, akılcı ve olumlu yaklaşabiliyorsun. Bu nedenle sağduyumu kaybettiğim, mantığımın uçup gittiği konularda sanki bir başkasına akıl verir gibi kendime notlar bırakmaya başladım. O gün geldiğinde mantığımı yerinde bulamazsam en aından notlara bakarım diye düşündüm. Sizin de ihtiyacınız olursa diye açığa bırakıyorum.




İnternetten alışveriş yapmayı ben bıraktım benimki başladı, hadi hayırlı uğurlu olsun.
Crossfit için özel ayakkabı gerekirmiş, ağırlık altında hava tabanı atıyormuş, bu konuda en başarılı serilerden biri Nike'ın Metcon serisiymiş. Muscleupsport sık kullanılanlarıma geçti resmen, araştırmayı ben yapıyorum spora 'O' gidiyor. Kendime de bir pilates çorabı baksaydım iyi olacaktı. Yeni düşkünlüğüm kendisi.  Detaylı yazı gelecek hem de hocasından bizzat.



Evinizin hemen yanında bir BEYAZ FIRIN olması nasıl bir şey tahmin etmek istemezsiniz inanın.  Özellikle Avrupa yakasında oturanlar hiç anlayamazdı ama artık Etiler'de oturanlar da ne demek istediğimi anlayacaklar. Milföy, Polka yoksa Çilekli Trifle gönlümüzün sultanıdır. Ayda bir veya iki kere hak koydum kendime komşu ile küslük olmaz. 3'ü arasında dönüşümlü hallediyoruz işi. Mutlaka yerken paylaşın, daha tatlı oluyor, kalori azalıyor, keyfi artıyor. 'O' günler için gitmeye, kalorileri almaya, pişmanlığını yaşamaya, pazartesi rejime başlamaya değecek tek yerdir nazarımda.



Boots'tan aldığım bu mini multivitaminleri denemeye başladım. Yoksa bir yerde yorgunluktan ve mevsim değişiminden hık diye gidebilirim. Hedefim, her gün bir tane vitaminimi unutmadan düzenli bir şekilde almak. İnsanlık için küçük ama benim gibi disiplinden son derece uzak bir bünye için oldukça büyük bir adım. 5 günlük antibiyotik kürünü kullanamıyorum 2. günde unuttuğum için. Niyet ettim niyet eyledim bu sefer disipline edeceğim kendimi, düzenli bir insan olmak için elimden geleni yapacağım.



Bizim işyeri böyle, masası sandalyesi her şeyi var çok şükür. 
Sadece şekli farklı + azıcık rüzgarı bol fena soğuk oluyor. 
Kostümümüze gelince;  biraz vintage, biraz country, biraz işlevsel. 
Plaza çalışanı hemcinslerime selam eder gözlerinden öperim. 
Şantiyenin de keyfi ayrı, bilin isterim =)

Bu haftalık benden bu kadar.


Bot: Timberland
Pantalon: M&S Cargo Haki
Parka: H&M
Gözlük: RayBan
Sırt Çantası: Accessorize


Sevgiler






13 Nisan 2017 Perşembe

YULAF EZMELİ KAHVALTI // OFİS (OATMEAL BREAKFAST//OFFICE)



Ofiste olduğumda genelde biraz geç kahvaltı yapıyorum, yerleş, düzenle, programla derken gecikiyorum. Bu yüzden acayip acıkmış oluyorum. Ekmek, reçel, abur cubur gibi ürünleri çok fazla yememek için kendime doyurucu bir alternatif geliştirdim. Hem pratik hem de oldukça uzun süre tok tutuyor. İçine koyduğum bir çok farklı ürünle de zengin bir öğün hazırlamış oluyorum. Genelde eşimle birlikte yediğimiz için 2 kişilik hazırlıyorum ancak bugün size tek kişilik tarifini vereceğim. Özellikle tatlı kahvaltı seven, sağlıklı yaşam konusuna dikkat eden veya kilo kontrolünü sağlamaya çalışanlara tavsiye ederim.

Malzemeler:
 2 yemek kaşığı dolusu yulaf ezmesi (çok iri taneli olmamasına dikkat edin)
250ml (1 su bardağı) süt
1 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı
1/2 muz
1 veya 2 çay kaşığı bal
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı chia tohumu (bütün tohumlar olabilir hatta satılan karışık tohum ve kökler çok daha sağlıklı olabilir)
1/2  çay kaşığı toz zencefil
Bonus: Ben kokusuz ve aromasız bir whey protein tozu kullanıyorum.


Orta ateşte sütü, yulaf ezmesini ve hindistan cevizi yağını karıştırıyorum. Teflon tava, tahta kaşık kullanmak daha iyi oluyor. İyice kaynayıp yoğunlaşınca kaseye alıp bir süre soğutuyorum. üzerine bal ve muzu ince dilimler halinde ekliyorum. geriye kalan tüm tohum ve baharatları en sonunda ekleyip yerken iyice karıştırıp bütünleştiriyorum.
 Karışınca görüntüsü muhteşem olmasa bile benim için tadı ve pratikliği tamamdır.

Umarım siz de dener ve beğenirsiniz.
Denerseniz benimle görsellerini paylaşmayı ihmal etmeyin.

Sevgiler.




11 Nisan 2017 Salı

KENDİME NOT 002.




Zor zamanlarda.......................................................................................................................................


2. Kurtarıcı demek aslında bir başkasının kahramanı olmak demek değildir çünkü teknik olarak kimse kimsenin kahramanı olamaz yani kendinden başka kimseyi kurtaramazsın..........................................          


diye yazdın.


Peki başkası için bir şey yapmayı istemek? Mesela annenin daha huzurlu hissetmesini, babanın daha mutlu olmasını, berekeli bir hayat kurmayı, Muş'ta ki çocukların kışın sağlam bot giymelerini, kadınların özgür ve hayatta kalabilmelerini, vatanında korkmadan yaşayabilen gençlerin çokça üretebilmelerini, hadi  dünya barışı, huzur, insanlığın vicdanı hatırlamasını geçtim en yakın kız arkadaşının artık hayatının aşkını bulabilmesini istemek arzulamak ve bu arzunun peşinden gitmek... Kurtarıcı değil sadece destekleyici olmak imkansız mı? Fark yaratılamaz mı? Sadece bir kişinin hayal etmesi yetmez mi?



Sadece kendini değiştirebilirsin, kurtarabilirsin ve sadece sen öğrenebilirsin

Ama yine sen bütünün bir parçasısın

Parçanın öğrendiği her bilgi bütünün de zihnine alınır
Seni etkileyen her parça, bütünü de etkileler
Sen değişirsen, kelebek etkisi bütüne yayılır.

Arzunun peşinde o yoldan gitmek... Korkma Çocuk. İnan.


Yolun değil yolculuğun esas önemli olduğunu bil

İşini iyi yap, iyi yapmak için hep cahil olduğunu hatırla ve öğren
Amacını çok sev, sev ki yolda isyan etme
Ve koca bütünün küçücük bir parçası olduğunu unutma
Sen sadece kendine kadar yetersin
Unutma ki başarı ve güç hissi yolu yok etmesin.

Korkma Çocuk!


İnan!


Fark yaratılabilir.



.







10 Nisan 2017 Pazartesi

MAC ALIŞVERİŞİM l (MAC COSMETICS HAUL l)




Sanırım sene 2005'ti üniversiteye yeni başlamıştım, Moda okuyor ve makyaj konusunda yeni yeni ufkum genişliyordu. Akmerkez'de ilk defa MAC mağazasına gitmiştim. O ilk gün ve sonrasında mağazadan saatlerce oyalanmadan çıkamadığımı, tüm MUA'larla ahbap olduğumu, renklerin içinde kafayı dağıttığımı ve ilgimin fitilinin ilk o anlarda ateşlendiğini net hatırlıyorum. O dönemde evimizinde çok yakın olması, benim haftada en az 2 yaptığım MAC ve Altuğ Parfümeri ziyaretleri harçlıkların kısa zamanda suyunu çekmesinin asıl nedenidir. Yaş ilerledikçe elbette yeni ürünler denemek hala hoşuma gitsede bazı sağlam favoriler ve vazgeçilmezler edindim. Bitirdikçe yeni arayışlara girmeden tekrar tekrar aldığım ürünlerim oluştu. Bu alışverişin çoğunluğu aslında geçtiğimiz günlerdeki büyük indirimde yerine geri konan ürünler. Ancak şu anda indirim bittiği için aşağıya güncel fiyatları yazıyorum.

 Aldıklarım ile ilgili görüşlerimden kısaca bahsedeyim.




Studio Fix Powder Plus Pudra Fondöten (Powder Foundation)-NW30  120 TL

Studio fix serisi MAC'te en sevdiğim serilerden. Kapatıcılığı orta-yüksek olan fluid formülünü de uzun zaman kullandım. Bu pudrayı da çok uzun zamandır ara ara kullanırım. Elimde mutlaka bir tane vardır. Özellikle cildimi yağlı ve solgun hissettiğimde bir tek bu ürünü tercih ediyorum. Geniş bir fırça ile uygulanınca hafif örtücü, kabuki sık kıllı bir fırça veya makyaj diski ile uygulanınca orta hatta yüksek örtücülük sağlıyor. Ancak ihtiyaç dahilinde ürünü hafif katlar halinde uygulamakta fayda var yoksa 'cakey' denen pudra pudra, maske görüntüsü oluşabilir, yağ emme gücü yüksek olduğu için bu üründen normal ve kuru ciltliler pek hoşlanmayacaktır. Bir uyarı daha yapmam gerekli; bu serideki tüm fondötenler okside oluyor ve en az 1/2 ila 2 ton arası koyulaşıyor. Bir kaç kez uygulatıp, deneyip, farklı ışıklarda kontrol ederek almak gerek. Pudra bile cilt yağlandıkça 1/2 ton koyulaşıyor.


Strobe Cream Seyahat Boyu 30ml (Travel Size) 64 TL

Özellikle çok bahsedildiği için artık dayanamayıp denemek için seyahat boyunu aldım. Parlak veya ıslak görünümü kendime pek yakıştırmamakla birlikte gün içerisinde yağlanmaya meyilli bir cildim var o yüzden bu tip aydınlık etki veren kremleri denemekten çekinirim. Kaldı ki bunun için de bayıldığım bir ürün oldu diyemem.  Hafif beyaz bir etki bırakması, yoğun kokusu, gün içerisinde yağlanan cildin ışıltıyla çok belli olması, yapışkan hissi beni iten özellikleri oldu. Yazın bronzlaşınca belki o ışıltının beni rahatsız etmeyeceği koyulukta tekrar sevmeyi denerim. Şimdilik ı ıh.


Ruj: Ruby Woo (Retro Matte Lipstick) 66 TL

Sonuncusunu kaybettiğim veya birine verdiğim, son ihtimalde kız kardeşim el koymuş olabileceği için tekrar aldığım, yine yok olsa tekrar  tekrar bir daha alacağım müthiş bir kırmızı. Bana kırmızı yakışmıyor bile diyorsanız mutlaka sade bir makyaj ile MAC mağazasına gidin ve Ruby Woo denemek istediğinizi söyleyin. Dudağınızda bir süre kalsın, fotoğraf çekin, aynaya bakın, siyah kıyafet deneyin, saçlarınızı at kuyruğu deneyin, kısacası aklınıza gelen her şeyi yapın ve sonra bir kere daha düşünün. Mevsimi olmayan mat, sürümü biraz zor ama kalıcı mavi alt tonlu bir kırmızı.



Dudak Kalemi: Vino  (Lip Pencil) 49 TL


Koyu vişne çürüğü, bordo ve mor tonlu bir dudak kalemi. Özellikle koyu kırmızı ve koyu tonlardaki tüm rujlar için kullanışlı. Prolongwear olmamasına rağmen oldukça kalıcı ve kolay uygulanıyor ancak yapı olarak biraz kuru bir formülü var. Daha uygun fiyatlı ve daha kremsi kalemler elbette kolaylıkla bulunabilir hatta nude tonlarda benim favorilerim Flormar, Essence ve GoldenRose ama özellikle Vino rengi çok farklı ve MAC'e özel bir ton olduğunu düşünüyorum. Diva, Rebel, Dubonnet, Hang Up veya Sin ile kullanılabilir. Ben bazen gece makyajlarımda Ruby Woo'nun rengini koyulaştırmak için kullanıyorum.


Sevgiler.

9 Nisan 2017 Pazar

DOĞUMGÜNÜ KOMBİNİ / OUTFIT OF THE DAY FRIEND' BIRTHDAY #OOTD


Anlı Şanlı bir YAY burcu olarak elbette bu kombinim arkadaş doğumgünü partisine ait. Parti dediysem yemek, müzik, sohbetli ortam. Dım tıs modunu şimdilik bıraktık diye düşünelim. Zaten bu tarz deri parçaları giymek için sanırım son ay. Yoksa anca bir dahaki bahara.


Deri Lazer Kesim Etek: Zara
Geniş  Siyah Şapka: H&M
Ten Rengi Ayakkabı: Balenciaga



Siyah Çanta: Chanel Flap Bag
İnce Triko: Lacoste



 Parfüm: Hermès - Jour d'Hermès Absolu
Ruj:Dior Addict Lipcolor - Mauve Royal 

7 Nisan 2017 Cuma

KENDİME NOT 001.







Zor zamanlarda, güçsüz veya çaresiz hissettiğinde genelde sorunu çözmekten ziyade kahraman aramaya alışkınsın. Masallarla büyütüldüğünden mi yoksa kurban psikolojisinin genetik kodlara yazılı olmasından mı emin olamıyorum. Belki başka bir sebepten. Ama sorun karşısında durmak yerine bir kurtarıcı bekleme eğilimi nadir görülen bir hadise olmasa gerek.


Peki ama kurtarıcı ne zaman gelir? Nasıl beklenir? Geldiğine değer mi? Daha önemlisi gelir mi?


Gelir.

Kurtarıcı kahramanın elbette gelebilir.
Ama mevzu bu değil.
Sorun karşısında bir kurtarıcı beklemek kendisi haricinde 3 sorunu daha doğurur.

1. O sorun, hayatında aslında bir deneyimi yaşaman, çözmen ve bu tüm bu yolculuktan kendine düşeni öğrenmen için meydana gelir. Sorun ilk yaşandığında bir kurtarıcı senin yerine hallederse o deneyim bir başka sorunla ama bu sefer biraz daha büyüyerek hayatına geri girer. Her seferinde bir kurtarıcı senin yerine o sorunu hallederse ya bir sonrakinde altından kalkamayacağın kadar büyük bir sorunla o deneyimi yaşaman için sistem seni tokatlar ya da daha kötü senaryoda, çoluk çocuğa miras olarak kötü bir deneyim aktarmış olursun.


2. Kurtarıcı demek aslında bir başkasının kahramanı olmak demek değildir çünkü teknik olarak kimse kimsenin kahramanı olamaz yani kendinden başka kimseyi kurtaramazsın. Deneyimi engellediğin ve daha büyük bir sorunun tohumunu attığın için bilmeden düşmanlık eden olursun. Ha karşı roldeysen ve kurtarıcı bekliyorsan daha büyük sıkıntı. Herkes kendisinin kurtarıcısı olabilirken ve aslında sen de olabilecekken kendinde bu gücü, cesareti neden göremiyorsun? Neden potansiyelinin ve değerinin farkında değilsin? Kolaya mı kaçıyorsun yoksa kendine baktığın gözlerine ne yaptın? İçindeki gücü küçümsemek...


3. Kurtarıcıyı beklemek ile geçen süre. Süre içerisinde işlerin dahada karışma olasılığını geçtim hatta kurtarıcıyı beklerken harcanıp giden ve aslında en değerli unsur olan zamanı da geçtim. Ya hiç gelmezse? Hayatının idaresini başka bir bireyin paşa keyfine bırakacak cüreti gerçekten göstermek istediğine emin misin? Gerçekten, Sen, kendi meseleni kendin halledemez misin?



Ayağa kalk

Aynanın karşısında geç, gözlerinin tam içine bak uzun uzun
Gülümse.
Kurtarıcına merhaba! de.
Ve sorununu çözmek, deneyminin tadını çıkarmak ve öğrenmen gerekenleri özümsemek üzere yola çık.



.